Kitapları

TARİHTEKİ ÖN YARGILAR VE YANILGILAR , Zafer ŞEN ,Tılsım Yayınevi
Yayın Tarihi : Mart 2021
ISBN : 9786057045102
Dil : Türkçe
Baskı : 1. Baskı
Sayfa Sayısı : 304 Sayfa
Boyut : 13,5 x 21,5 cm

Tarih, ön yargı ve yanılgı; asla yan yana gelemeyecek üç kelime olmasına rağmen tarih kitaplarının çoğu ön yargı ve yanılgılara esir olmuş vaziyettedir. Tarihe olan ilgi her geçen gün artıyor olmasına rağmen, bu konudaki tüm bilgiler ve yayınlar maalesef ideolojilere hapsolmuş durumdadır. Keyfi ve milletlere göre tarih anlayışı dayatılmakla beraber oryantalistlerin hayal dünyaları gerçek tarih olarak kabul görmektedir. Tarihsel bilgiye ve gerçeklere ulaşma metotları, rafa kalkmış; ön kabuller, ezberler, dayatmalar, uydurmalar rağbet görmektedir.
Örneğin, Sultan Abdülaziz cinayeti intihar olarak öğretilmektedir. Tarih sayfalarında fosforun keşfinin Avrupalı bilgin Branta’ya ait olduğu anlatılır hâlbuki Beşir adlı Müslüman âlimi, ondan hayli zaman evvel fosforu bulmuştur. Küçük kan dolaşımının keşfine Avrupalı bilginlerin adı yazılmıştır. Oysaki bu keşfi Avrupalı bilginlerden 300 yıl önce İbnün-Nefs adlı Müslüman âlimi yapmıştır. Yerin çekim kuvveti ile ilgili kanunu ilk defa Isaac Newton’un keşfettiği zannedilir. Hâlbuki Râzi’den tutun Birûni’ye, hatta Hazini’ye kadar olan birçok İslam âlimi, Newton’dan birkaç asır önce, bu kanunu keşfetmiştir. Newton’a isnat edilen Binom Açılımı’nı matematiğe kazandıran Ömer Hayyam’dır. Fakat tarihçiler, bu buluşu başkasına layık gördükleri için hiç de vicdan azabı çekmemişlerdir. Tarih kitaplarının tümünde, Roma papalarının hiçbir zaman evlenmedikleri ve cinsel ilişkiye girmedikleri yazılır. Oysa ilk papa olan Petrus evlenmiştir. Bu gibi durumlara aldırmayan tarih kitapları sessizlik içerisindedir.
Tarihçilerin hafızasını tazelemek gerekir. Rahmetli Cemil Meriç “Kartaca’nın tarihini Roma’dan dinledik,” diye yazmıştı. Roma karşısında mağlup olan ve bütün izleri silinen bu Afrikalı devlet, tarihini anlatacak bir Kartacalı çıkıncaya kadar sessizliğini koruyacak muhtemelen. Türk tarihi de geçmişten bugüne kadar, batı ve Avrupa merkezli bir bakış açısıyla okuyup okutuldu ne yazık ki.
Birçok tarihsel ön yargı ve yanılgının işlendiği bu eserde, tarihe dair önemli sorulara cevaplar aranıyor, yapılan araştırmalar ortaya konuluyor, yorumlanıyor.
Tarihin duruşma salonunda, tarihçiler ve ortaya koydukları eserler yargılanıyor.

BATIDAN DOĞUYA TARİH- BATI’NIN TARİHİ ELE GEÇİRİŞİ -Zafer ŞEN, Tılsım Yayınevi

Yayın Tarihi : Şubat 2022
ISBN : 9786057129222
Dil : Türkçe
Baskı : 1. Baskı
Sayfa Sayısı : 400 Sayfa
Boyut : 13,5 x 21 cm

Tarih alanında bize öğretilen, bizim okuduğumuz tüm bilgiler doğru mu? Hayır.
 
Tarih bilimi bilimsel metotlarla sağlaması yapılan ve deneyi yapılabilecek bir alan mı? Hayır.
 
Peki, sadece sömürgeleşme faaliyetleri, katliamlar, yağmalar ve hırsızlıklarla zengin olan ve refaha ulaşan ülkeler siyasi, askeri ve ekonomik üstünlükleriyle yazdıkları tarihleri dünyanın diğer milletlerine kabul ettirmişler mi? Evet.
 
O zaman tarihsel doğruluğa insanlık nasıl ulaşacak? Sonsuza dek gerçekler saklanacak mı? Hayır.
 
Tarih namına bildiklerinizin doğruluğundan kuşkulanmanın zamanı gelmedi mi? Geldi.
 
Bu noktada “Bir uyumayan, tüm uyuyanları uyandırmaya yeter,” tarihi gerçeği devreye girmelidir. Tarih, dünyanın ve insanlığın mahkemesidir. O doğru bilinmezse dünyada temel eksik olur, atılamaz.
Mensup olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz, tarihi bir millettir. Tarih yapmıştır. Buna karşın tarihi yazmamıştır. Anlatmada ve aktarma noktasında sıkıntılar çekmiştir. Bu konuda Yahya Kemal Beyatlı diyor ki: “Atalarımız sadece mimaride değil her şeyde dâhice yapmayı bilmişler ama yazmayı unutmuşlardır. Bu bizim feci bir talihsizliğimizdir.”
 
Batılılar dünyanın değişik bölgelerine ve daha çok Orta Doğu’ya barışı, insanlığı, yaşama zevkini getirmek için hiçbir zorluktan kaçmıyor. Yani milyonlarca insanı katlediyor, milyonlarca ırzı kirletiyor, toprağın altını üstünü sonuna kadar sömürüyor, kapitalizm adı verilen ve tanrısı para olan ideolojileri uğruna etrafına kan, gözyaşı, rezillik, esaret, barut kokusu dağıtmaktan da çekinmiyor. Ama sözde bütün bunları, insaniyet namına yapıyor!
 
Tarihin Batı tarafından ele geçirilişine tarih hırsızlığı denir. Tarihi eserlerin yıkılması, bozulması, tahrip edilip yok edilmesi ise tarih yağmasıdır. Dünya tarihinde bunun örneği çoktur. Amerika kıtasının yağmalanması, Hindistan ve Afrika’nın talan edilmesi, Latinlerin İstanbul’dan, Nazilerin Yahudilerden çaldıkları para bu yağma faaliyetlerindendir. Cengiz Moğollarının Türk dünyasında ve Anadolu’da yaptıkları, sömürgeci devletlerin dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptıkları gibi. Emperyalistlerin Irak işgalinde Irak’taki tarihi eserleri yağmalaması ve eserlerin çoğunu Batılılara satması, bu bağlamda insanlık ve tarih vicdanını düzelmeyecek şekilde yaralamıştır.
 
Türk ve dünya tarihi ile ilgili birçok araştırmanın ortaya konduğu bu eser, önemli sorulara cevap arıyor. Bilinen tarih sorgulanıyor.

Başa dön tuşu