Akıllı köprü arayana kadar deli suyu karşıya geçer. Akıl sizi köprü aramaya mecbur eder. Vaktinizi alır, birazcık deli olsanız suyu geçeceksiniz. Nitekim Türk-İslâm tarihinin şanlı ve şerefli sayfalarında aklın dışına değil ama üstüne çıkmış büyük kahramanlar göreceksiniz.

Tarih delilerin eseridir. Akıllılar yazarlar arkadan gelirler. Tarih aklını aşmış olanların eseridir. Akıl işimidir gemileri karadan yürütmek. Fatih gibi. Akıl işimidir karşı kıyılara geçince gemileri yakmak. Tarık Bin Ziyad gibi. Süleyman Paşa gibi.

Akıl gerilerde kalıyor. Tam burda büyük insanlar kahramanlar ya da tarihe yön verenler yani bizim tabirimizle deha devreye giriyor aklın geride kalmasını ayak bağı olmasını engelliyor. Nice azların çoklara galip gelmesi bu yüzdendir.

İyi incelenecek olursa Türk tarihi meydanlarda yazılmıştır. Pasifliği, korkaklığı ve ihtiyatsızlıkla bir yere varılmamıştır. Tarih risk alınarak yazılmış, farklı senaryolar denenmiştir. 50 bin kişilik Selçuklu ordusu Malazgirt Meydan muharebesinde 200 bin kişilik Bizans ordusunu yenmiştir.

Tarık Bin Ziyad 711 yılında 12 bin kişilik ordusu ile İspanya’ya geçti. Bütün gemileri ateşe verdi hem de bunu İspanya kralı Rodrik’in 100 bin kişilik ordusunun üzerine gelmesini bilmesine rağmen yapabildi. Benzer olay Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa (vefatı 1357) Rumeli’ye geçince geri dönüş düşüncesi olmasın diye gemileri yaktırdı. Ama tarihte Rumeli Fatihi diye anılmakta bu yüzden.

Osmanlılar Sırpsındığı (1364) zaferini 10 bin ordusuna karşı düşman ordusu 60 bin olmasına rağmen kazanmıştır. 1176’da Miryokefalon muharebesini kazanan Anadolu Selçuklu sultanı II. Kılıçarslan’ın ordusu 50 bin haçlılar 70 bin üzeri idi. 1048 yılında Büyük Selçuklular Tuğrul Bey yönetiminde iken 50 binlik ordusu ile Bizans’ın 75 binlik ordusunu yenmiştir. Fatih Sultan Mehmed Otlukbeli Savaşında ordusundan sayıca çok büyük Akkoyunlu Uzun Hasan’ın ordusunu 1473 yılında mağlup etmiştir. Yavuz Sultan Selim 60 bin askerle 1516 yılında Mercidabık’ta Kansu Gavri’nin 80 bin kişilik ordusunu yenmiştir. Milli Mücadele yıllarına gelecek olursak 1922 yılında Türk askeri varlığı 207.941 kişiydi. İstiklal Harbinde ordu mevcudu 271 bin civarındaydı. Haçlılar ve işgal orduları büyüklüğü ise 526 bin dolayındaydı. Ama zafer Türklere nasip oldu. 1799 da Akka’da Napolyon büyük ihtişamlı ordusuyla Osmanlı Paşa’sı Cezzar Ahmet Paşa’ya mağlup oldu. Tarih bunu da yazdı. Napolyon bu durumu : “Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı. Akka’da durdurulmasaydım bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim.” şeklinde ifade etmiştir.

Türk tarihinin dönüm noktaları ve refleksleri vardır. Kırılma anları günümüz tabiri ile sekansları vardır. Bunlar Türklerin batıya göç etmeleri, müslüman olmaları, Selçukların haçlıları durdurmaları, Osmanlı zaferleri, Çanakkale zaferi, İstiklal Harbi ve Milli mücadele başlıcalarıdır.

 

1 comments on “Tarih Delilerin Eseridir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir